Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti’nde, öncü göstergelerin, son iki ayda gözlenen yüksek fiyat artışlarının yavaşlayacağına işaret ettiği bildirildi.
TCMB Para Politikası Kurulu’nun 21 Eylül’deki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.
Özette, küresel enflasyonun yakın dönemde gerileme gösterirken, halen uzun dönem ortalamalarının ve merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyrettiği belirtildi.
Ağustosta tüketici enflasyonunun, enerji fiyatları kaynaklı olarak birçok ekonomide sınırlı artış kaydettiği bildirilen özette, çekirdek enflasyonun Çin ve Rusya gibi istisnalar dışında gerilemeye devam ettiği aktarıldı.
Bir önceki PPK toplantı dönemine göre tüketici enflasyonunun gelişmiş ülkelerde yüzde 4,08 düzeyinden yüzde 4,27 seviyesine, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 5,84’ten 6,48’e yükseltildiği vurgulanan özette şunlar kaydedildi:
“Son 10 yıllık dönemde ortalama enflasyon gelişmiş ekonomilerde yüzde 2,2 ve gelişmekte olan ekonomilerde yüzde 5,6 seviyesinde gerçekleşmiştir. Enflasyon, gelişmiş ülkelerde yüzde 2, gelişmekte olan ülkelerde ise ortalama yüzde 3,5 olan hedef oranların üzerinde seyretmeye devam etmektedir. 2023 yılı son çeyrek ortalama yıllık enflasyonun gelişmiş ekonomilerde yüzde 3,2, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 6,5 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Bir önceki PPK dönemine göre çekirdek enflasyon gelişmiş ülkelerde yüzde 4,74’ten 4,57’ye gerilerken, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 6,03’ten 6,57’e yükselmiştir. ABD ve Avro Bölgesi’nde 2023 yılı son çeyrek ortalama yıllık enflasyon beklentisi sırasıyla yüzde 3,1 ve yüzde 3,3 iken; çekirdek enflasyon beklentisi sırasıyla yüzde 3,5 ve yüzde 4,3 seviyesindedir.”
Özette, emtia fiyatlarının son dönemde başta petrol fiyatları olmak üzere enerji emtia fiyatları kaynaklı yükselmeye devam ettiği belirtilerek, Emtia Fiyat Endeksi’nin mevcut seviyesinin son on yılın ortalamasının yüzde 31,8 üzerinde olduğu ve endeksin geçen yıl ulaştığı en yüksek seviyeye göre yüzde 25,5 gerilediği ifade edildi.
Benzer şekilde geçen yıl ulaştığı tepe noktasına göre yüzde 12,3 gerileme kaydeden Tarımsal Emtia Fiyat Endeksi’nin son on yılın ortalamasının yüzde 14,8 üzerinde olduğu aktarılan özette, bu durumun gıdanın tüketici sepeti içerisindeki yüksek payı nedeniyle enflasyon üzerinde halen etkili olduğu bildirildi.
Özette, çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima ettiği ve bu nedenle dünyanın birçok ülkesinde merkez bankalarının politika faizlerini parasal duruşun sıkılığını koruyacak düzeylerde tutmayı sürdürmelerinin beklendiği bildirilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Takip edilen 12 gelişmiş ülke merkez bankası son 19 ayda toplamda 145 toplantı yapmış, bu toplantıların 100 tanesinde politika faizleri artırılmıştır. Aynı dönemde takip edilen 15 gelişmekte olan ülke merkez bankası toplamda 213 toplantı yapmış, bu toplantıların 101 tanesinde politika faizleri artırılmıştır. Uygulanan para politikasının sonuçları finansal koşullara da yansımaya başlamış ve merkez bankalarının finansman ve kredi koşullarındaki sıkılaşmaya yönelik vurguları güçlenmiştir.
Bununla birlikte, tüketici enflasyonunda meydana gelen düşüş ile daha önce faiz indirim süreçlerine başlayan Brezilya ve Şili merkez bankalarının ardından Polonya ve Peru merkez bankaları da eylül ayında politika faizlerinde indirime gitmişlerdir. Buna karşın, enflasyonun yüksek seviyeleri ve merkez bankalarının politika iletişimleri göz önüne alındığında, söz konusu ekonomilerde parasal sıkılığın devam edeceği beklenmektedir.”
Küresel büyüme görünümündeki yatay seyre rağmen, görece güçlü talep ve işgücü piyasalarındaki sıkılığın devam ettiği belirtilen özette, Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin bir önceki PPK toplantısı dönemine kıyasla yatay seyrettiği kaydedildi.
Özette, endeksin 2023 yılı için tahmin edilen büyüme oranının ocak ayındaki dip seviyenin yaklaşık 0,4 puan üzerinde yüzde 1,7 düzeyinde olduğu aktarılırken, bununla birlikte, söz konusu endeksin 2022 yılındaki yüzde 3,5 olan büyüme oranı göz önüne alındığında Türkiye’nin dış talep görünümünde yıllık bazda kayda değer bir yavaşlama gözlendiği belirtildi.
Küresel Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinde haziran ve temmuzda yaşanan düşüş eğiliminin ağustosta da devam ettiği ifade edilen özette, “Ağustos ayında küresel imalat sanayi PMI verisi bir önceki aya göre 0,4 puan yükselerek 49 puan olurken, küresel hizmetler PMI verisi 1,6 puan azalmış ve 51,1 seviyesinde gerçeklemiştir. Böylece, küresel bileşik PMI göstergesi ağustos ayında bir önceki aya kıyasla 1 puan gerilemiş ve 50,6 olmuştur. Gelişmiş ülkelerin PMI verilerindeki bozulma Japonya hariç ağustos ayında da devam etmiştir. Türkiye’nin önemli ticaret ortaklarından Euro Bölgesine ait bileşik PMI göstergesi ağustos ayında 1,9 puan azalarak 46,7 olmuştur. İmalat sektörü PMI göstergesi ağustos ayında 0,8 puan yükselmesine rağmen 43,5 olan düzeyi ile 2020 yılının haziran ayından beri en düşük seviyelerinden birine ulaşmıştır.” ifadeleri yer aldı,
Özette şunlara vurgu yapıldı:
“Özellikle hizmetler PMI göstergesi ağustos ayında da gerilemeye devam etmiş ve 2,9 puan azalarak 47,9 düzeyi ile eşik değerinin altına inmiştir. Bu durum Avro Bölgesi’nde iktisadi faaliyette gözlenen yavaşlamanın yılın ikinci yarısında da devam edeceğine işaret etmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin imalat sanayi PMI verisi ağustos ayında bir önceki aya göre 1,2 puan artarak 51,4 olurken hizmetler PMI verisi 1,5 puan gerilemiş ve 53,1 düzeyinde gerçekleşmiştir.
Çin ekonomisinde bileşik PMI göstergesi ağustos ayında da gerileme eğilimini sürdürerek 0,2 puan düşmüş ve 51,7 olmuştur. İmalat sektörü PMI verisi 1,8 puan artarak 51 düzeyi ile eşik değerinin üstüne çıkarken hizmetler PMI verisi 2,4 puan azalmış ve 51,8 olarak gerçekleşmiştir. Bu gelişmeler yılın ilk yarısında küresel iktisadi faaliyetin önemli bir itici gücü olan hizmetler sektörünün son aylarda güç kaybettiğini göstermektedir.”
“2023 yılının ilk 7 ayında hisse senedi piyasalarına yaklaşık 63,2 milyar dolar fon girişi oldu”
Özette, gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarının haziran ve temmuzda iyileşen risk algısına bağlı olarak devam ettiği kaydedilirken, 2023 yılının ilk 7 ayında hisse senedi piyasalarına yaklaşık 63,2 milyar dolar ve borç senetleri piyasalarına da yaklaşık 1,1 milyar dolar fon girişinin olduğu bildirildi.
Ağustos ayında ise (31 Temmuz-1 Eylül 2023) küresel risk iştahındaki dalgalanma ile birlikte özellikle Çin, Tayvan, Güney Afrika ve Endonezya ağırlıklı olarak 20,5 milyar doları hisse senedi piyasalarından olmak üzere toplam 22,1 milyar dolar fon çıkışı oldu.
Özette, yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılığın devam ettiği, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulmanın enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturduğu belirtilirken, tüketici fiyatlarının ağustos ayında yüzde 9,09 oranında yükseldiği, yıllık enflasyon 11,11 puan artarak yüzde 58,94 seviyesinde gerçekleştiği aktarıldı.
Bu gelişmede, vergi ve yönetilen-yönlendirilen fiyatlardaki ayarlamaların temmuz ayından sarkan etkilerinin yanı sıra Türk lirasındaki değer kaybı ve ücret artışlarının gecikmeli etkileri ile küresel enerji fiyatlarındaki yükseliş ve hizmet fiyatlarındaki katılığın etkili olduğu ifade edilen özette, akaryakıt fiyatlarında sık fiyat güncellemeleri sonucunda ulaşılan yüksek seviyelerin doğrudan ve dolaylı kanallarla enflasyondaki yükselişe ilave etki yaptığı ve fiyat artışlarının genele yayılmasına katkıda bulunduğuna vurgu yapıldı.
Özette, alt grupların yıllık enflasyona katkıları, hizmet grubunda 17,85 puandan 20,86’ya (3,00 puan artış); gıda ve alkolsüz içecekler grubunda 15,27 puandan 18,13’e (2,86 puan artış), temel mal grubunda 12,95 puandan 15,54’e (2,60 puan artış), enerji grubunda eksi 0,39 puandan 2,11’e (2,51 puan artış), alkol, tütün ve altın grupları toplamında 2,16 puandan 2,30’a (0,14 puan artış) yükseldiği bildirildi.
Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatlarının ağustos ayında yüzde 8,48 arttığı, yıllık enflasyonun 12,14 puan yükselerek yüzde 72,86 olduğu ifade edilen özette, mevsimsellikten arındırılmış verilerin taze meyve sebze fiyatlarının bu dönemde meyve fiyatları öncülüğünde belirgin artış gösterdiğine işaret ettiği ve diğer işlenmemiş gıdada yumurta ve kuruyemiş fiyatlarındaki yükselişlerin öne çıktığı vurgulandı.
Özette, işlenmiş gıda fiyatlarının aylık bazda yüzde 11,17 artış ile geçen aya kıyasla güçlendiği kaydedilerek, başta ekmek olmak üzere ekmek-tahıllar, süt ile süt ürünleri, katı-sıvı yağlar ve alkolsüz içecek kalemlerindeki fiyat artışlarının dikkati çektiği aktarıldı.
Enerji fiyatlarının ağustos ayında yüzde 14,23 arttığı, grup yıllık enflasyonunun 16,89 puan yükselerek yüzde 14,03 olduğu belirtilen özette şunlar kaydedildi:
“Enerji grubu aylık enflasyonunda bir önceki ay ortasında gerçekleşen vergi artışının sarkan etkisi yanında, uluslararası enerji fiyatlarındaki yükseliş belirleyici olmuştur. Akaryakıt ve tüp gaz kalemleri sırasıyla aylık bazda yüzde 26,11 ve 23,93 oranlarında artış kaydetmiştir. Uluslararası ham petrol fiyatları ve döviz kuru gelişmeleriyle birlikte ÖTV düzenlemesi akaryakıt fiyatlarında güçlü artışı beraberinde getirmiştir. Akaryakıt fiyatlarındaki artış doğrudan etkisinin yanı sıra taşımacılık maliyetleri üzerinden dolaylı olarak da tüketici enflasyonunu olumsuz etkilemektedir. Ağustos ayında, şebeke suyu fiyatları da yüksek bir oranda (yüzde 7,43) artmıştır.”
Özette, hizmet fiyatları artışının ağustos ayında yüzde 9,19 ile güçlü seyretmeye devam ettiği ve grubun yıllık enflasyonunun 9,92 puan yükselerek yüzde 79,57 olduğu hatırlatılarak “Bu dönemde fiyat artışları alt gruplar geneline yayılırken, yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükselmiştir. Akaryakıt fiyatlarındaki sert artışa bağlı olarak ulaştırma hizmetleri fiyatlarında aylık bazda yüzde 27,62 oranı ile 2003 bazlı endeksteki en yüksek artış kaydedilmiştir. Ulaştırma hizmetlerindeki yüksek artışların bir miktar ivme kaybetmekle birlikte eylül ayında da sürdüğü gözlenmektedir.
Gıda fiyatlarında süregelen olumsuz görünümün yanı sıra güçlü turizm talebi ile ücret artışlarının gecikmeli etkileri sonucu lokanta-otel alt grubunda süregelen belirgin fiyat artışları ağustos ayında devam etmiş, fiyatlar yüzde 7,09 oranında yükselmiştir. Kira alt grubunda aylık artış bir miktar daha güçlenerek yüzde 7,90 olarak ölçülmüştür. Diğer hizmetler alt grubunda fiyatlar yüzde 7,19 artış kaydederken bu gelişmede kişisel ulaştırma araçlarının bakım-onarımı, sağlık hizmetleri ile eğlence-kültür hizmetleri öne çıkan kalemler olmuştur. Haberleşme hizmetlerinde fiyat artışı yüzde 5,14 ile geçmiş aylara kıyasla daha yüksek seyretmiştir.” denildi.
Temel mal fiyatlarının ağustos ayında yüzde 8,57 yükseldiği, grup yıllık enflasyonunun 7,72 puan artışla yüzde 51,97 olduğu aktarılan özette, “Döviz kuru geçişkenliğinin yüksek olduğu temel mallarda alt gruplar genelinde yüksek fiyat artışları kaydedilmiş, yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükselmiştir. Dayanıklı mal (altın hariç) alt grubunda aylık fiyat artışı yüzde 7,82 ile güçlü seyrederken, ağustos ayında otomobil, beyaz eşya ve mobilya fiyatlarında belirgin artışlar izlenmiştir.” ifadelerine yer verildi.
“Öncü göstergeler, son iki ayda gözlenen yüksek fiyat artışlarının yavaşlayacağına işaret etmektedir”
Özette, diğer temel mallar alt grubunda ilaç referans avro kurundaki güncelleme ve vergi ayarlamasının sarkan etkilerinin hissedildiği ve fiyatlarda yüzde 9,92 oran ile genele yayılan bir artışın olduğu kaydedilerek, giyim ve ayakkabı grubundaki fiyatların mevsim eğiliminin aksine (yüzde 8,25 oranında) artış gösterdiği aktarıldı.
Alkollü içecekler ve tütün ürünleri grubunda fiyatların yüzde 3,77 yükseldiği ve bu grupta yıllık enflasyonun 5,40 puan artışla yüzde 51,98 olarak gerçekleştiği belirtilen özette, bu gelişmede geçen ay yapılan vergi düzenlemesi kaynaklı fiyat artışlarının endekse gün ağırlıklı yansıtılması nedeniyle ağustos ayına sarkan etkilerinin belirleyici olduğu ve tütün ürünlerindeki fiyat artışının üretici firmaların fiyat ayarlamaları kaynaklı olarak eylül ayında da devam edeceği ifade edildi.
Özette, enflasyonun ana eğiliminin ağustos ayında yüksek seyrini sürdürdüğü bildirilerek, “Mevsimsellikten arındırılmış aylık artışlar B göstergesinde bir miktar yükselirken C göstergesinde yatay seyretmiştir. Bu görünüm alternatif çekirdek enflasyon göstergelerinde gözlenen yüksek seyir ile teyit edilmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış B ve C endekslerinin üç aylık ortalama artışları 2022 yılının şubat ayında sırasıyla yüzde 8,8 ve yüzde 8,5 ile en yüksek noktasına çıkarken, 2023 yılı ağustos ayı itibarıyla yüzde 7,0 ve yüzde 7,2 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Ağustos ayında B ve C endeksinin mevsimsellikten arındırılmış artış oranları sırasıyla yüzde 9,8 ve yüzde 9,2 olarak ölçülmüştür.” denildi.
Özette, şunların altı çizildi:
“Öncü göstergeler, son iki ayda gözlenen yüksek fiyat artışlarının yavaşlayacağına işaret etmektedir. Öncü verilere göre, gıda fiyatlarındaki artış önceki aylara kıyasla hız kesmekte, ücret, döviz kuru ve vergilerin enflasyon üzerindeki gecikmeli etkileri belirgin zayıflama göstermektedir. Diğer taraftan, hizmet fiyatlarında okulların açılmasına bağlı dönemsel unsurların da etkisiyle yüksek seyir korunmakta, petrol fiyatlarındaki artışın enerji kalemlerine yansıması sürmektedir.”
(Devam Edecek)