Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un Ataşehir ilçesindeki Ahmet Keleşoğlu Fen Lisesi’nde düzenlenen Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Tanıtım Programı’nda açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan’ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
– Modelimizin hazırlanmasında emeği ve katkısı olanlara teşekkür ediyorum. Bundan 21 yıl evvel Türkiye’ye hizmet yolculuğumuza başladığımızda 4 önceliğimizden birinin eğitim olacağını söylemiştir. Her yıl bütçeden aslan payını eğitime ayırdık. Çocuklarımıza daha kaliteli eğitim verebilmek için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.
372 bin 995 yeni derslik
– Eğitimde fırsat eşitliğini kuvvetlendirmek için çok kapsamlı adımlar attık. Sadece 1 yılda 19 milyon 600 bin öğretim materyalinin baskı ve dağıtımı yapıldı. 2003 yılından bu yana 372 bin 995 adet yeni derslik yapımını tamamlayarak eğitim camiamızın hizmetine sunduk. OECD ortalamasını önemli ölçüde yakalamış bulunuyoruz. 5 yaş okullaşma oranını yüzde 95’e çıkardık.
’20 bin öğretmenle eğitim ordumuzu daha da güçlendireceğiz’
– Cumhuriyet tarihinin en fazla öğretmen ataması yapan hükümetiyiz. Mayıs ayında 45 bin öğretmeni öğrencilerle buluşturduk. 4 bin 366 engelli öğretmenin atama işlemlerini tamamladık. Atayacağımız 20 bin yeni öğretmenle eğitim ordumuzu daha da güçlendireceğiz. Söz verdiğimiz üzere öğretmenlerinin ek göstergelerini 3600’e çıkardık. 4+4+4 sistemiyle eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkardık. Meslek okullarına üvey evlat uygulamasına son verdik.
‘Küresel cinsiyetsizleştirme belası…’
– Bu sene seçimlik dersler havuzunu biraz daha genişlettik. Nezaket ve görgü kuralları gibi dersleri ilave ettik. Aile konusu bizim için hayati öneme sahiptir. Çok erken yaşlardan itibaren çocuklar, küresel kültürün dayatmalarına maruz kalmaktadır. Bunların en başında da cinsiyetsizleştirme projeleri vardır. Çizgi filmlerden sinema yapımlarına kadar pek çok alanda evlatlarımız bu projelerle sık sık karşılaşıyor. Hep beraber, el ele vererek, küresel cinsiyetsizleştirme belasının önüne geçeceğimize inanıyorum
– Her gün yeni buluşlar, yeni yöntemler ortaya çıkıyor. Teknoloji devrimi karşısında kendini yenilemeyenler geriye gitmekten kendilerini kurtaramazlar. Değişim ve yenilenme eğitimin ruhunda özünde zaten var. Yeni bilgiler ortaya çıktıkça ihtiyaçlar yenilendikçe eğitimin de buna uyarlanması beklenir. Burada mühim olan yenilenmeyle birlikte köklerden kopmamaktır.
Ayrıntılar gelecek…