O sandığı kafanda parçalarlar…
Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu, seçim girişimi, sandık- mandık numarasıyla aklınca bir şeyler denemeye yeltendi..Bu bağlamda da teröristbaşları günlerce atıp tuttu…Türkiye’nin kararlı duruşu karşısında kendisini gazlayan sahibi ABD tornistan yapıp şartların uygun olmadığını söylerken bile terör örgütü PKK/PYD’nin ele başı ne diyordu? “ABD’nin açıklamaları Türkiye’nin tepkisine karşılık diplomatik manevra…Biz bu seçimleri kimseye sormadan serbestce yapacağız.”
Sonuç malum, yapamadılar. Şimdi de ne zırvalıyorlar? Ağustos’a erteledik…Mayıs’tı Haziran oldu, sıra Ağustos’ta… Bu seçimin yapılma ihtimali çok düşüktü zaten. Doğrudan Türkiye’nin angajmanı söz konusu, müdahale gündemdeydi…Dolayısıyla bu işler ertelendi diye başlar sonunda yapılamaz ya da uygulanamaz hale gelir. Barzani’nin 2017’de Irak’ın kuzeyinde yaptığı oldu bitti denemesi referandumla, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlığı için atmaya çalıştığı adımlardaki fiyasko gibi… TSK sınır hattında 15 günlük tatbikatla neler olabileceğini uyarmış, onlarda bu saçmalığı unutmuşlardı. O zaman da Barzani’yi gazlayan ABD,Türkiye’nin şakasının olmadığını görünce bugün olduğu gibi “şartlar uygun değil” diyerek sözde “bakın bende karşıyım” havasındaydı…
★ ★ ★
Yine Washington gerekli uyarıyı aldı yani. Zaten bu hokkabazlığa, kirli seçim oyununa karar veren kim? Sözde NATO müttefikimiz(!) ABD…Ankara’da muhatabın kim olduğunu bildiği için lafı dolaştırmadan Washington ile temasa geçerek böyle bir sandık kamuflajlı özerklik adımlarına asla izin vermeyeceğini çok net ortaya koydu. ABD’ye teröristlerle elele yol yürümenin yanlışlığını bir kez daha anlattı…Türkiye’nin bu konudaki kararlılığını, hassasiyetini herkesin iyi bilmesi, anlaması ve ona göre hareket etmeleri gerekiyor. Çünkü Türkiye ısrarla hep ne dedi, diyor?
Bu benim için beka sorunu. Bedeli ne olursa olsun güney sınırlarımda bir terör yapılanmasına, bir teröristana kesinlikle izin vermem…
Herhangibir ülkenin dış politikasında bundan daha net bir cümle, daha kararlı bir duruş yoktur.. Dolayısıyla bedeli ne olursa olsun lafınının öylesine söylenmiş, herkesin dillendirebileceği sıradan bir söz olmadığı da açık ve net. Bu söz ortadayken de böyle bir seçimin, oldu bitti kepazeliğinin olamayacağı, Ağustos’da falan da yapılamayacağını kestirmek zor değil…Çünkü Türkiye bu kararlılığını deklare edip de gereğini yapmayan bir devlet değil. Yani, şakası yok. BM sözleşmesinin verdiği haklar uluslararası hukuktaki dayanaklar kapsamında ülkesinin sınırlarını korumak adına müdahale ederim, yaparım diyorsa bugüne kadar hep yaptı. Sadece zamanlaması açısından diplomatik süreç takibi izledi ama sonuçta hep yaptı, örnekleriyle de ortada. Bundan sonrasının da böyle olacağı net.
★ ★ ★
Kısacası; Türkiye müzakereden diplomasiden yana ama ülkesinin çıkarlarına aykırı,kendisine dayatılan şeylere de karşı çıkabilecek güçlü bir ordu ve istihbarat yapısı var. ABD ne yaparsa yapsın Türkiye’nin terör örgütleriyle, teröristlerle mücadele kararlılığını etkilemez. Terörün kalıcı olarak yok edilmesi için de İdlib’den Hakurk’a kadar, yani Suriye ve Irak’ın kuzeyi dahil İran sınırına kadar olan belli derinlikte bir alanın teröristlerden arındırılarak, kontrol altına alınması bir zorunluluk.
Bu bağlamda toptan temizlik kararlılığı da deklare edildi nitekim. Türkiye’nin bu kararlığı varken de ABD’nin alan açarak, destekleyip, cesaretlendirmesiyle terör örgütü oralarda seçim- meçim yapamaz,yaptırtmazlar…Sanki yapabilecekmiş gibi Türkiye’nin kontrolünde olan Afrin bölgesindeki bir yerel kesimde de seçim yapmaya kalkarsan o seçim sandığını kafanda parçalarlar…