Türkiye hızla seçim atmosferine girerken, TBMM gündemi de yoğun… Meclis Genel Kurulu’nda bu hafta Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinden, borçların yapılandırmasına kadar pek çok düzenleme görüşülecek.
Kurul’un gündemindeki bir madde oldukça dikkat çekici… Milli İstihbarat Teşkilatı bünyesinde Milli İstihbarat Akademisi kurulmasını da içeren kanun teklifi ele alınacak. Teklifin 7. maddesine göre Akademi, “istihbarat ve milli güvenlikle ilgili alanlarda lisansüstü eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapmak” üzere yükseköğretim kurumu olarak kurulacak.
Milli İstihbarat Akademisi’nin amacı, 2018 yılında müsteşarlıktan başkanlığa evrilen ve başında 13 yıldır Dr. Hakan Fidan‘ın olduğu MİT’e nitelikli personel yetiştirmek.
TEŞKİLAT MENSUPLARININ HOŞLANMADIĞI KELİME
Peki, Akademi’yi bitirenler MİT ajanı mı olacaklar?
Ajan kelimesinin yanlış kullanımı yıllardır sürüyor. Ajan bir yabancı istihbarat servisi tarafından işe alınmış kişidir.
Örneğin; 1977 yılında bilgi satarken yakalanan MİT Müsteşar Yardımcısı Sabahattin Savaşman, CIA ajanıydı. 1955 yılında idam edilen emekli donanma subayı Hayati Karaşahin, KGB ajanıydı. Karaşahin, Ankara’daki Sovyet Büyükelçiliği’nin duvarlarından bazı askeri bilgileri içeren kitapları atarken polisler tarafından yakalanmıştı. NATO Uluslararası Sekreteryası’nda Mali Başkontrolör olarak çalışan Nahit İmre de KGB ajanıydı, tıpkı film makinelerine ayar çeken ve tamircilik yapıp bir yandan Sovyetler hesabına çalışan Kerim Manukyan gibi…
Akademi’yi bitirenler MİT’çi de olmayacaklar, zira bu kelime Teşkilat mensuplarının hiç hoşlanmadığı bir ifade.
VAKA SUBAYINDAN KEYOFİSER’E…
Türkiye, NATO’ya girmeden önce -MİT’in öncülü- Milli Emniyet Hizmeti‘nde kullanılan vaka subayı kelimesi, ABD’yle kurulan yakın ilişki ve CIA’in verdiği eğitim desteği sonrası case officer‘den bozularak keysofiser‘a dönüştü ve yıllarca böyle kullanıldı.
Bir örnek verelim; 1971 yılında darbe teşebbüsünde bulunan Madanoğlu Cuntası‘nın içine sızan akademisyen Mahir Kaynak‘la ilişki kuran vaka subayı, MİT Komünizmle Mücadele Şubesi’nin kıdemli memurlarından, Beşiktaş’ın efsane başkanı Süleyman Seba‘ydı…
MİT mensuplarını tanımlamak için istihbarat uzmanı, istihbarat görevlisi, vaka görevlisi, vaka memuru gibi ifadeler daha doğru.
NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞINA YATIRIM
“Peşindeyiz ve seni iyi tanıyoruz” başlıklı insan kaynakları sloganıyla gülümseten MİT’in personel ihtiyacı dünyada yeni gelişmelere paralel olarak değişti.
Kodların içinde kendine bir dünya yaratan bir ağ ve siber güvenlik uzmanının, rakamlarla arası mükemmel ötesi bir maliyecinin, bir elindeki parmak sayısından daha çok dil bilen ve aksan sihirbazı olan doğuştan bir polyglot’un Akademi’de alacağı eğitim sonrası MİT için hatırı sayılır ve yatırım yapılacak bir insan kaynağı olacağı şüphesiz.
Öğrenci kabul şartları, müfredatı, akademik kadrosu henüz kamuoyuna açıklanmayan Milli İstihbarat Akademisi’nin çok uzaklardaki muadili üzerinden örnek vererek, akademik istihbarat eğitimine bir çerçeve çizmek mümkün.

41’inci ABD Başkanı George H. W. Bush, 1976-1977 yılları arasında CIA Direktörü olarak görev yaptı. (FOTO: Depophotos)
BABA BUSH’UN İSTİHBARAT OKULU
ABD’de Texas A&M Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren, kadrosunda pek çok emekli istihbarat görevlisinin ders verdiği Bush Okulu, 1997 yılında kuruldu.
Okulun kurucusu eski CIA Direktörü (1976-1977) ve 41’inci ABD Başkanı (1989-2003) George Herbert Walker Bush, yani 2018 yılında 94 yaşında ölen Baba Bush…
Bu okulda, kendilerini Amerikan istihbarat birimlerinde (NSA, CIA, FBI, DIA, MI, NGA vs…) bir kariyer hazırlamak isteyen, yolun başındaki profesyonellere yönelik hazırlanan Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Yüksek Lisansı programını bitirmek için zorunlu olarak alınması gereken dersler şunlar: Amerikan Dış Politikası, Teori ve Uygulamada Uluslararası Politika, Küresel Ekonomi, Güvenlik İşlerinde İstihbaratın Rolü.

Bush Okulu’ndaki Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Yüksek Lisansı programında alınan her bir dersin ücreti bin 300 dolar. (FOTO: The Bush School)
II. Dünya Savaşı sonrası Amerikan dış politikasının ve Soğuk Savaş döneminin anlatıldığı Amerikan Dış Politikası dersinin hocası bir Rus Yahudisi olan Dr. Yuval Weber.
Teori ve Uygulamada Uluslararası Politika dersini Rusça ve Tacikçe bilen Orta Asya uzmanı Dr. Edward Lemon veriyor.
Güney Kore doğumlu Dr. Gyu Sang Shim, Küresel Ekonomi dersine giriyor.
Bush Okulu İstihbarat Çalışmaları Direktörü Gary Ross da Güvenlik İşlerinde İstihbaratın Rolü dersinin hocası. Karşı İstihbarat dersine de giren Ross, ömrünün yaklaşık 30 yılını Pentagon, Ulusal İstihbarat Direktörlüğü ve 11 Eylül 2001 saldırıları sonrası kurulan İç Güvenlik Bakanlığı’nda geçirmiş kıdemli bir istihbarat görevlisi…
Diğer dikkat çeken dersler ise şunlar: Uluslararası İlişkilerde Strateji, Risk ve Öngörü; Kişiler, Rejimler ve İktidar; Irklar ve Uluslararası İlişkiler; Kültür ve Uluslararası Politika; Dış Politika Süreci; Ulusal Güvenlik Soruşturmaları ve Operasyonları; İstihbarat Sürprizleri; Avrasya Güvenliği; Yükselen Güçler; Doğu Avrupa Siyaseti; Avrupa Siyasetinde Temel Konular; Orta Doğu’da ABD; Afrika Siyaseti ve Bölgesel İlişkiler.
CIA, Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon’da 20 yılı aşkın tecrübesi olan Jerry Laurienti ile uzun yıllar girip çıkmadığı Orta Doğu ülkesi kalmamış kıdemli CIA görevlisi Alan Pino yine hem Ortadoğu hem de narkotik tecrübesi olan Reginald King, ordu kökenli istihbaratçı Philip Gentile, eski CIA analisti David Kanin, bu programda misafir öğretim üyesi olarak ders veriyorlar.

Eski bir astsubay olan Dr. Hakan Fidan, 2010 yılından beri MİT’in başında. (FOTO: AA)
HAKAN FİDAN’IN YENİ İSTİHDAM POLİTİKASI
2022 yılında MİT’e 12 bin 372 kişi görev almak amacıyla öz geçmişini gönderdi. Bu sayı 2020 yılında yaklaşık 5 bindi. Rakamlar iki yılda iş başvurusu sayılarının yaklaşık 2.5 kat arttığını ortaya koyarken, Milli İstihbarat Akademisi’nin kurulması fikri MİT’in bir numarası Dr. Hakan Fidan’ın.
Hakan Fidan, lisans eğitimini ABD’de Maryland Üniversitesi’nde tamamladı. Yüksek lisansını Dış Politikada İstihbaratın Yeri teziyle, doktorasını Bilgi Çağında Diplomasi: Enformasyon Teknolojilerinin Uluslararası Antlaşmaların Doğrulanmasında Rolü teziyle yaptı.
Hakan Fidan’ın tezine göre Türk istihbarat topluluğu, majestelerinin hizmetindeki İngiliz haber alma sistemi ile eski demir yumruk SSCB yöntemlerinin terkibi. Teşkilat, Fidan döneminde ise ABD ve İngiliz modeline biraz daha yakınlaştı.
MİT bünyesinde 2011 yılında kurulan İstihbarat Araştırmaları Merkezi‘nde (İSAMER) hizmet içi eğitim veriliyor ancak bu, Fidan’ın beklentilerini tam olarak karşılayan bir mekanizma değil.
GELİŞTİRİLEN FARKLI YETENEKLER…
MİT’in 2021 Yılı Faaliyet Raporu’na bir önsöz yazan Fidan, şu ifadeleri kullanmıştı:
– Geliştirilen farklı yeteneklerle çatışma bölgelerinde ülkemizin çıkarları doğrultusunda aktif görevler üstlenilmiş, dış istihbarat alanındaki etkinlik arttırılmış, tehditler karşısında ‘hedef odaklı nokta operasyonlar’ yürütülmüştür.
– İstihbarata karşı koyma alanında ülkemizi hedef alan casusluk faaliyetleri deşifre edilmiş, birçok ülkenin diğer ülkelere yönelik çalışmaları ortaya çıkarılmış, ajan ağları çökertilmiştir.
– Hızlanan hipersonik füze denemeleri, gelişen siber teknoloji, uzayda yaşanan rekabet, siber saldırılar, sanal gerçekliğin beraberinde getirdiği yeni risk alanları ve aşırı sağ hareketler 2021’de öne çıkmıştır.