Ahmet Özer: Kendimi siyasi tutsak olarak görüyorum

“`html

Ahmet Özer: “Kendimi Siyasi Tutsak Olarak Görüyorum”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma sonucunda “PKK-KCK terör örgütü üyeliği” iddiası ile tutuklanan ve ardından kayyum atanan CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, suçlamalarla ilgili olarak “Bir delinin kuyuya attığı taşı kırk akıllı çıkarmaya çalışıyoruz. Ancak bu tür meselelerde derdimizi anlatmak pek imkân dâhilinde olmuyor” şeklinde açıklamalarda bulundu. Özer, “Kendimi ‘siyasi tutsak’ olarak değerlendirdiğimi belirtmeliyim. Fakat siyasi tutsaklık geçici bir durumdur. Bir gün hak yerini bulur ve adalet sağlandığında biz de tekrar halka hizmet etme fırsatına kavuşuruz” dedi.

Ahmet Özer, Gazete Duvar’dan Furkan Karabay’a verdiği demeçte, kendisini ‘siyasi tutsak’ olarak gördüğünü bildirdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Can Tuncay tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Abdullah Öcalan’ın devlet yetkilileri ile yaptığı görüşmelerde Özer’in adının geçmesi, örgüt üyeliği yönünde delil olarak değerlendirilmiş ve bu sebeple tutuklanmıştır.

Özer: “Görüşmelerde Benimle İletişime Geçilmedi”

Tutuklama belgelerinde adı geçen Ahmet Özer, İmralı’daki görüşmelere ilişkin “Hiç kimse benimle iletişime geçmedi. Bu konuda hiçbir katkım olmadı” açıklamasını yaptı.

Özer, “Ekrem İmamoğlu beni ziyaret etmek için Adalet Bakanlığı’na başvurmuş. Eğer izin verilirse, onunla görüşmek beni ziyadesiyle memnun eder” diye de ekledi.

Özer’in Açıklamaları ve Yaşadıkları

Ahmet Özer’e yöneltilen sorular ve verdiği yanıtlar şöyledir:

“Cezaevindeki Hayatım En Çok Ne Şaşırttı?”

Soru: “Cezaevindeki yaşamınızda sizi en çok şaşırtan olay ne oldu?”

Cezaevi, alışık olmadığınız bir ortam. Buradaki yaşamın kendine has bir düzeni var. Her şey son derece rutin. Kızım Seraf avukat olduğu için sık sık avukat görüşmesine çıkabiliyorum. Ayrıca tanıdıklarım ve CHP’li avukatlarım her gün ziyaretime geliyor. Bu benim için çok önemli bir ayrıcalık. En ilginç olanı ise avukat görüşmelerinde, belki de hayatımda hiç tanımadığım insanların yan yana olabiliyor olmam. İsim vermek istemiyorum ama burada futbol dolandırıcılığından FETÖ sanıklarına kadar birçok kişi ile karşılaşabiliyorsunuz. Bu cezaevi hayatımın en ilginç yanlarından biri. Gezi Davası’ndan haksız yere tutuklu bulunan Osman Kavala, Can Atalay ve Tayfun Kahraman gibi isimlerle de camdan selamlaşma şansım oldu.

“Siyasi Bir Operasyon Beklemiyordum”

Soru: “Siyasi bir operasyonla kayyım atanmasını bekliyor muydunuz?”

Aslında böyle bir durumu beklemiyordum. Terör suçlamalarını çok ciddiyetsiz buluyorum. Ben Esenyurt’a hizmet vermek üzere aday oldum ve halkın iradesiyle göreve geldim. Beni eleştirenler bile hep çalışkanlığımı vurguladılar. Kısa sürede Esenyurt’ta önemli projeleri hayata geçirdik. 7 aylık süreçte yıllardır çözümsüz kalan sorunları çözme yolunda yoğun çaba gösterdim. Haksız bir uygulama ile görevimden alındım ve hukuksuz bir biçimde cezaevindeyim. Bu durum sadece beni değil, Esenyurt’u destekleyen tüm vatandaşları cezalandırıyor.

“Yalnız Hissetmedim”

Soru: “Gözaltı ve tutukluluk süreçlerinde destek hissettiniz mi?”

Cezaevinde hiçbir zaman yalnız kalmadım. Yakınlarımın bana duyduğu güveni ve inancı sürekli hissettim. Genel Başkanımız Özgür Özel, iki buçuk ay içinde iki kez yanıma geldi. Ayrıca neredeyse her gün bir parti milletvekili ziyaretime geliyor. Partimin yerel örgütleri de benim yokluğumda Esenyurt’taki kayyum protestolarına katılarak sesimizi duyurmaya çalışıyor. Bu süreçte büyük bir ailem olduğunu hissettim ve kendimi güçlü hissettim.

“Savcının İnancı Sorgulanabilir”

Soru: “Savcının tutumu nasıldı?”

Savcının nazik bir yaklaşımı vardı, saygısızlık etmedi. Ancak hukuk adamlarının bu tür konularda hassas olması gerektiğini düşünüyorum. İsnat edilen suçlarla ilgili herhangi bir delilin var olmadığını birçok hukukçu açıkça ifade ediyor. Siyasetin yargı üzerindeki etkisi her geçen gün daha da görünür hale geliyor ve yaşadıklarım bunun somut bir örneği.

“Kuyuya Atılan Taşı Çıkarmaya Çalışıyoruz”

Soru: “İmralı tutanaklarında isminizin geçmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?”

Bu konu hakkında hiçbir şey bilmiyorum. İsmim neden ve kim tarafından anıldı, bu konuda bilgim yok. Önüme konan herhangi bir belge veya evrak yok. Şu durumda bir delinin kuyuya attığı taşı kırk akıllı çıkarmaya çalışıyoruz. Ancak bu meselelerde duygularımızı ifade etmek çok zor.

“Siyasi Tutsaklığı Geçici Olarak Görüyorum”

Soru: “Neden hedef alındığınızı düşünüyor musunuz?”

Ben Esenyurt’un seçilmiş belediye başkanıyım. Her kesimden oy aldım. CHP ve DEM Parti haricinde iktidarın uygulamalarından rahatsız olan birçok vatandaş da bana destek verdi. Seçimden görevden alınıcaya kadar sürekli çalıştım ve toplumun beklentilerine yanıt verdim. Sadece resmi harcamaları durdurmakla kalmadık, aynı zamanda israf projelerini sona erdirdik. Tüm bu çabalarım birkaç kişiyi rahatsız etti ve kendimi ‘siyasi tutsak’ olarak görüyorum. Ancak bunun geçici bir süreç olduğuna inanıyorum. Bir gün hak yerini bulacak ve biz tekrar halkımıza hizmet edebileceğiz.

“Kayyum Yönetimi Projelerimizi Sahiplendi”

Ayrıca Ahmet Özer, ziyaretine gelen milletvekillerinden, kendilerinin tamamladığı projeleri kayyum yönetiminin sanki kendi eserleriymiş gibi duyurduğunu öğrenmiş. Özer, “Kayyum, İBB’den ekonomik kaynak talep etti. Bu bütçe aktarımının amacı merak ediyorum” ifadelerini kullandı.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir